Velileri Delirtmenin Yolları

Şimdi sıra bizi delirten hallere geldi, tabi yine biraz mizah katarak…

  • Antrenman saatlerinin zırt pırt değişmesi, ne de olsa elimizde çantalar hazır kıta sizden gelen emirleri bekliyoruz.
  • Çalışma saatlerinin bir rutinde olmaması. Bize; Pazartesi sabah 05:00 Salı akşam 23:00 Çarşamba öğlen 12:15 Perşembe 02:33 filan gibi saatler verin ki tam olsun.
  • 20:00 de bitmesi gereken antrenmanın 21:00 da hala devam ediyor olması. Ben insan değil miyiiimmm……eve gitmek istiyorum…
  • Aklımıza takılan soruların duymazdan gelinip, cevapsız bırakılması. Hatta yanımızdan lölölölö diye geçip gidin.
  • Tatil programlarının asla önceden belli olmaması. Millerle alınmış biletlerimin tarihini 3 kere değiştirip bilet parası harcamışlığım var!
  • Sebebi açıklanmadan defalarca aynı bilgilerin istenmesi. İki resim adres telefon,iki resim adres telefon vs vs vs vs oğlumun göz rengi hiç değişmiyor sayın kulüp!
  • Sizin ve çocuğunuzun kulüp kurallarına sıkı sıkıya uymanız, ama uymayanlara göz yumulması. Biz Türküz ooooolum, bize kural mural işlemez.
  • Antrenmana çocuğu bırakıp “bari bu arada evin alışverişini yapayım” diye markete girdiğinizde çalan telefonda ağlaşan bebenizin antrenmandan atıldığını öğrenmek. 2 saat cebelleşilen trafiğin gözünüzde canlanması, elinizdeki ekmek ve sütün yavaşça yere bırakılması ve koşarak kulübe geri dönmek.
  • Antrenmanda hocası ile tartışan küçük canavarın bıdıbıdısını trafikte eve gidene kadar dinlemek zorunda olmak. Lölölölö sırası bizde!
  • Bir koca çanta dolusu malzeme aldırılması (iyi para haaa) ve yıl içinde bazılarının sadece 1 kere kullanılması hatta hiç kullanılmaması.
  • Dünya para verip (ağaçtan toplamıyoruz herhalde) aldığınız gözlüğün, şnorkelin bir anda sihir yapılmışçasına ortadan kaybolması.
  • “Seninki kaç yüzdü, kaç baraj geçti” diyen diğer veliler.
  • “Bu çocuğu çok yoruyorsunuz” diyen büyükanneler.
  • Yarışlarda matların üzerinde, çamurun ve kirin içinde yatan bebeler.(bu sadece hijyenik anneleri delirtir)

170_63_490_1675-Yeminlen-Cok-Bunaldim-Artik

Sevgili antrenörler sayın kulüp yetkilileri;

Tabi ki bunların hiçbirini yapmayın. Karşınızdaki kişinin emek verdiğiniz ve umut beslediğiniz çocuğu doğuran kişi olduğunu unutmayın.
Sporcunuzun başarısının onun da başarısı ve gururu olduğu gerçeği ışığında işbirliği yapın.
Emek verdiğiniz ve saygı duyduğunuz sürece saygı göreceğinizi unutmayın.
Empati yapın. Herhangi birisi size sizin çocuğunuz hakkında böyle davranırsa ne hisseder ve düşünürsünüz?
Şanslıysanız ve uzun yıllar aynı çocuklarla çalıştıysanız; artık onları ve ailelerini daha iyi tanımalısınız.
Yaptığınız çoğu şeyin sporcunuz ve ailesini iyi-kötü etkilediğini asla ama asla aklınızdan çıkarmayın!

Yazan: Berna Kavilli-Yüzücü Annesi